Okulun Ruhunu ve Felsefesi

“Biz sadece bir anaokulu değiliz; çocukların özgürce öğrenebildiği, kendilerini ifade edebildikleri ve gerçekten mutlu oldukları bir yeriz.”

✅ Doğa temelli
✅ Sanatla iç içe
✅ Bireysel farklılıklara saygılı
✅ Çocuk merkezli, yargılamayan bir yapı

🔸 2. Çocuklara Sunulan Güvenli ve Gelişimsel Ortam

“Burada her çocuk görünür. Her biriyle özel olarak ilgileniriz. Kalabalıkta kaybolmazlar.”

✅ 13 kişilik butik sınıflar
✅ Her gün farklı atölyeler
✅ Duygusal güvenlik, bağ kurma önceliği

🔸 3. Çift Dilli Eğitim Yaklaşımınız (İngilizce & Almanca)

“Bizde yabancı diller ders olarak değil, günlük yaşamın içinde, oyunla, şarkıyla, doğal şekilde öğrenilir.”

✅ Her gün iki dile maruz kalma
✅ Öğretmenlerin dili yaşayan kişiler olması
✅ Dili ‘öğretmek’ değil, ‘edinmek’ hedefi

🔸 4. Sanat, Beceri ve Dönüşüm Odaklı Eğitim

“Çocuklar sadece akademik değil; elleriyle, kalpleriyle, hayal güçleriyle de öğreniyor.”

✅ Serbest sanat etkinlikleri
✅ Doğa ve geri dönüşüm malzemeleriyle üretim
✅ Çocukların eserlerine değer verme kültürü

🔸 5. Karadeniz’in En Büyük Bahçesi ve Açık Alan Eğitimi

“Doğa bizim sınıfımız. Bahçemiz çocukların özgürce keşfettiği, bedensel ve duygusal gelişimini desteklediğimiz yer.”

✅ Günlük açık hava etkinlikleri
✅ Gözlem, oyun, keşif temelli eğitim
✅ Bahçecilik, toprakla temas, doğa sevgisi

🔸 6. Beslenme Felsefeniz

“Bizde çocuklar sağlıklı beslenmeyi bir alışkanlık olarak kazanır, zorlanmaz. Organik, şekersiz, katkısız beslenme bir yaşam biçimi.”

✅ Beyaz un, şeker ve işlenmiş gıda yok
✅ Organik, dengeli, doğal menü
✅ Yemek saatleri keyifli, baskısız

🔸 7. Aile ile Kurulan Samimi İletişim

“Biz çocukla ilgilendiğimiz kadar ailesiyle de yakın iletişimdeyiz. Burada birlikte büyümeyi önemsiyoruz.”

✅ Günlük küçük notlar, haftalık geri bildirim
✅ Gelişim takibi ve veliye açık iletişim
✅ Sorularınızı her zaman sormakta özgürsünüz

🔸

“Her çocuğun hikayesi özel. DADA’da biz, o hikâyeye eşlik etmeyi çok önemsiyoruz. İsterseniz bir gün birlikte geçirelim; çocuğunuz okulumuza dokunsun, hissetsin…”